"Muhteşem Yüzyıl" için Topkapı Sarayı ve birçok tarihi gerçek mekanda yapılan çekimlerin yanı sıra 2100 metrekare alan üzerine dev bir plato kuruldu. 20 kişilik dekor ekibi tarafından hazırlanan stüdyoda; Altınyol, Harem, Hasoda, Arz Odası, Hünkar Sofası, Mutfak, Hamam gibi 12 farklı çekim alanı gerçek mekanlardan yola çıkılarak tasarlandı.
Saraydaki sanatsal ve kültürel görseller temel alınarak hazırlanan mekanların yer döşemelerinin 1000 metrekarelik kısmı taş ve cotto ile kaplanırken, 1800 metrekarelik alan için ise gerçek mermerle kullanıldı.
2500 boy demir profilin kurulduğu plato için 1500 kg (1.5 ton) boya kullanıldı.
Yaklaşık 5 aydır hazırlanan dekora ayrıca iç ve dış koridorlar ve taşlıklar eklenerek alternatif çekim alanları da oluşturuldu.
Türkiye'de, bir dekorda yapılmış en büyük gerçek kubbeler "Muhteşem Yüzyıl" için profesyonel bir ekip tarafından bir haftada tamamlandı. Demir konstrüksiyon, masif işçilik öğelerinin yanı sıra 30 kişilik heykeltıraş ve ressam grubu; duvar kaplamaları, kapı ve sütunların boyanarak mermer dokusu verilmesini sağladı.
Dekor tasarım ve uygulamasını Zafer Kanyılmaz'ın, sanat yönetmenliğini Nilüfer Giritlioğlu'nun, kostüm tasarımlarını Serdar Başbuğ'un üstlendiği dizinin senaryo aşamasında, tarih danışmanları olarak Deniz Esemenli ve Erhan Afyoncu görev aldı.
Prodüksiyon ekibi;120 kişilik dekor ekibi,
25 kişilik tasarım ve terzi ekibi,
75 kişilik set içi çekim ekibi ve
150 kişilik set dışı çekim ekibinden oluşuyor.
PRODÜKSİYONDA KULLANILAN MALZEMELER
- 2.500 metre kostüm kumaşı
- 1500 metre dekor kumaşı
- 1.5 tonluk dekor boyası
- 1.000 metrekare gerçek taş ve cotto yer döşemeleri
- 1.800 metrekare döşeme mermeri
- 2.500 boy demir profili
- 1.000 metre Vakko özel üretimi kumaş
- 250 metrekare has halı üretimi gerçek ipek halı
Muhteşem Yüzyıl dizisi 1500lü yıllarda Kanuni Sultan Süleyman'ın tahta çıkmasıyla başlayıp Hürrem'le tanışmasının ardından "Muhteşem Süleyman" ismini kazanma sürecini anlatmakta. Osmanlı İmparatorluğunun geçirdiği değişimlerin ve halkın yaşayışının hikayeleştirildiği bu dönemin en büyük tanığı olan Topkapı Sarayı, İstanbul Film Stüdyoları'nda yeniden canlandırılmakta.
2010 metrekarelik stüdyo üzerinde, neredeyse bütün duvarlar kullanılarak kurulan dekorda gerçek mekanlardan yola çıkılarak tasarlanmış 12 farklı mekan yaratıldı.
Altınyol, Harem, Hasoda, Mahidevran oda, Divan, Arz odası, Hünkar sofası, İbrahim oda, Hürrem oda, Mutfak,Hamam,Valide Sultan teras gibi projelendirilmiş mekanların yanı sıra iç ve dış koridorlar ve taşlıklar eklenerek derinlik arttırıldığı gibi alternatif çekim alanları da yaratılmış oldu.
Demir konstrüksiyon üzerine sunta döşenerek kurulmaya başlanan mekanlar ileriki aşamalarda taş dokusu verilmiş straforlar, ahşap kaplamalar ve duvar kağıtları ile giydirildi.
Duvarların bir kısmında seramik üstü baskı tercih edilirken, belirli mekanlarda ise çini kullanıldı. Yer döşemesi olarak bazı alanlar gerçek mermerle kaplanırken bazı alanlarda ise baskı beton tekniği uygulandı.
Türkiye'de, bir dekorda yapılmış en büyük gerçek kubbeler bizim tarafımızdan yönlendirilen profesyonel bir ekip tarafından bir haftada tamamlanırken ayrıca 20 kişilik bir heykeltıraş ve ressam grubu da taş dokusu verilmiş duvar kaplamalarının yanı sıra kapı ve pencere sövelerinin, korkulukların ve sütunların cnc tekniği ile strafordan kesilmesini ve ardından boyanarak mermer dokusu verilmesini üstlendi.
Mekânların kapı doğramaları gerçek masiften yaptırıldı. Kapılarda ve kapaklarda yer alacak sedefler için ise lazer kesim tekniğine gidilerek imitasyon sedef kaplamalar kullanıldı.
Mekanların yanı sıra senaryoda geçen gemi ambarı ve saltanat arabası üçüncü bir stüdyoda inşa edildi.
Saltanat arabası için hazır bir at arabasının alt aksamı revize edildi. Ardından, tasarlanan taht-ı revan kısmı hayata geçirildi.Zemin üzerine tekstil döşenerek ortaya çıkan genel hatlar üzerine mavi, bordo ve altın renginde boyanmış ahşap süslemeler eklenerek son halini aldı.
Gemi ambar yapımında ise kaburga kısmı demir konstrüksiyondan yapıldıktan sonra dalga efekti verilmesi için hazırlanan özel yayların üstüne oturtuldu.
Ardından ahşap malzemeyle kaplanıp sütunlar, lomboz delikleri ve esirlerin yattıkları bölümler eklendi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder